5 Ekim 2011 Çarşamba

Bakan Ergün: Yerli otomobili devlet yapacak değil


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yerli otomobille ilgili , ''Bunu devlet yapacak değil. Bir potansiyele işaret ediyoruz ve bu potansiyelin yatırımcılar tarafından dikkate alınmasını istiyoruz. Biz de kendilerine gereken her türlü desteği vereceğimizi söylüyoruz'' dedi.

TÜSİAD YİK Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ergün, doğal gaz fiyatlarındaki artışın sanayi üretimine etkisine ilişkin soru üzerine, artışın maliyetler üzerinde bir etki meydana getireceğini söyledi.


Ergün, ancak bunun etkisinin her zaman üretimin azalması şeklinde olmayacağını belirterek, şöyle devam etti:

''Çünkü taleple bağlantılı bir konu olduğu için sadece maliyet unsurunun, yeni bir unsurun devreye girmiş olması üretimin azalması gibi bir sonucu her zaman doğurmaz. Ben de şahsen üretimin azalması gibi bir sonucu doğuracağını düşünmüyorum. Ama doğalgazı bir maliyet unsuru olarak kullanan sektörlerde bu artış, maliyetlerde nispi bir artış olarak karşımıza çıkacaktır. Umarım önümüzdeki süreçte yapılan yeni anlaşmalar, doğal gazdaki indirimle ilgili çalışmalar sonuç verir. Döviz konusundaki son konjonktürel gelişmeler de daha yerli yerine oturduğunda aynı şekilde doğalgaz fiyatlarında da daha makul bir nokta yakalanabilir diye düşünüyorum.''

Nihat Ergün, ''Yerli otomobilin tanımı nedir'' sorusu üzerine ise yerli ürünle Türkiye'de üretilen ürünlerin kastedildiğini, parçalarının önemli bir bölümü Türkiye kaynaklı ürünlerin yerli ürün kategorisine girdiğini, Türkiye'nin otomobil üreten bir ülke olduğunu ve şu anda bazı otomobil markalarının yüzde 70'e varan parçalarının Türkiye'de üretildiğini söyledi.

-''Bunu devlet yapacak değil''-

Türkiye'nin eksik olan şeyinin bir marka, tasarım olduğunun altını çizen Ergün, şöyle konuştu:

''Biz, bize ait markayı, modelleri ve tasarımı ortaya koymalıyız. Koyabilecek imkan ve kabiliyete sahibiz. Bunun için sermaye birikimimiz, müteşebbis gücümüz, genişleyen bir pazarımız var. 50 yıllık otomotiv tecrübemiz, çok güçlü yan sanayimiz var. Dünyanın birçok otomotiv şirketine tasarım yapan tasarımcılarımız da var. Bunu bir marka ve modele dönüştürmek için herşeye sahibiz. Bunu yapalım istiyoruz. Kuşkusuz bunun fabrikası Türkiye'de kurulacaktır. Parçalarının çok önemli bir bölümü zaten Türkiye'de yan sanayi tarafından üretilmektedir. Bazı parçalar teknolojik nedenlerle, bazı parçalar da rekabetçi fiyatlar olmadığı için belki başka ülkelerdeki yan sanayilerden tedarik edilebilecektir. Ama konseptin burada oluşturulması, markanın, tasarımların ve modellerin burada dizayn edilmesi ve bunun kendi yollarımızda, dünya yollarında yola çıkmasıdır mesele... Yoksa bazen konuşuluyor, 'cıvatasına varana kadar Türkiye'de üretilsin.' Böyle bir dünya yok. Ne otomobilde var, ne başka birşeyde var. Muhakkak surette dünya ile entegre bir ekonomik yapımız var. Nasıl bizim yan sanayimiz dünyanın değişik markalarına ürünler üretiyorlarsa, bugün BMW'nin çok önemli bazı parçaları Türkiye'de üretiliyor, Mercedes'e mal veren firmalarımız var, biz bir otomobil markası ürettiğimiz, ortaya koyduğumuz zaman bu markaya da mal veren dünyanın başka yerlerinden yan sanayi firmaları olacaktır. Onlarla entegre olacaktır. Yapmadığımız şeyi yapalım diyoruz. Un var, şeker var, yağ var. Helva yok.''

Bakan Ergün, başka bir soru üzerine de ''Bunu devlet yapacak değil. Biz bir konuya işaret ediyoruz. Bir potansiyele işaret ediyoruz ve bu potansiyelin yatırımcılar tarafından dikkate alınmasını istiyoruz. Biz de kendilerine gereken her türlü desteği vereceğimizi söylüyoruz'' dedi.

-''Yılsonuna kadar bitecek''-

Nihat Ergün, teşvik sisteminin gözden geçirildiğini, odak proje olarak adlandırılacak bu tür projeler için nasıl teşvik mekanizmaları oluşturulabileceği üzerinde çalıştıklarını bildirdi.

Girişimcilerin de ağırlıklı olarak bunu beklediklerini ifade eden Ergün, ''Diyelim ki Türkiye'de bir motor fabrikası kurma projesi, bu bir odak projedir. Kim kuracak, devlet kurmayacak. Bundan sonra artık Türkiye'de her şeyi özel sektör yapacak. Biz özellikle cari açıkla ilgili konularda eksik gördüğümüz alanları odaklandığımız alanlar olarak yatırım teşvik sisteminde dikkate alıyoruz'' dedi.

Otomobil projesinin otomotiv sektörünü güçlendireceğini ifade eden Ergün, şöyle devam etti:

''Bu, Türkiye'de diğer marka ve modelleri üretim yapmaya sevk edecek bir odak projedir. Amacımız burada sadece yerli marka ve model otomobil üretelim değil, sektörü Türkiye'de güçlendirecek bir adım olarak, öteki markaları teşvik edecek yatırım yapmaya yöneltecek ve kendilerini yeni marka ve modeller oluşturmak için teşvik edecek bir unsur olarak gördüğümüz için bunun öncülüğünü yapıyoruz. Burada da bir teşvik modeli oluşturulduğunda, yatırımcı o teşvik modeline göre bakacak ve 'ben bunu yapabilirim, şöyle bir teşvik olursa ben bunu daha iyi yapabilirim' diye öneriler de getirecek. Biz bu önerileri de değerlendireceğiz.''

Buna ilişkin teşvik modelinde bir takvim olup olmadığı yönündeki soruyu da Ergün, ''Yıl sonuna kadar bitecek'' şeklinde yanıtladı.

Projenin maliyetine ilişkin bir soru üzerine Ergün, ''Yatırımcı ben değilim. Bu fizibilite ile ortaya çıkacak bir konudur. OSD'nin raporu bir fizibilite raporu değildir. Biz o çalışmadan yararlanacağımız kadar yararlandık. Bunun nasıl bir maliyetle olacağına dair fizibilite yapıldığı zaman karşımıza tablo çıkacaktır. Ama o tablo herhalde 5 milyar dolarlık bir tablo olmayacak. 3 milyar avroluk bir tablo olmayacak. Daha farklı bir tablo olacak. Bugün bir otomotiv firması yatırımını kaça yapıyorsa o miktarda bir yatırım olacaktır'' dedi.

Ergün, 'TÜSİAD içinde önemli otomotiv üreticileri var. Acaba prensipte de olsa biz yapmaya hazırız'' diyenler çıktı mı? sorusu üzerine, ''Çıkar herhalde'' yanıtını verdi

OSD raporunun akışından bahseden Ergün, şunları söyledi:

''(Biz hepimiz üreticiyiz ama aynı zamanda birbirimizin rakibiyiz bizden fazla ayrıntı beklemeyin, biz genel olarak bir yaklaşım sergiledik, bu konununu üretim ve yatırım safhasına gelmesini firmalarımızla tek tek görüşün Firmalarımızla tek tek görüştüğünüzde bu rapordaki genel çerçeveden daha farklı bir çerçeve ortaya çıkacaktır. Çünkü biz dernek olarak her ne kadar bir aradaysak da birbirimizin de rakibiyiz. Bunu da dikkate alın) diye bize o raporun içinde ayrı bir işaret de vermiş oldular.''

Buna ilişkin teşvik modelinde bir takvim olup olmadığı yönündeki soruyu da Ergün, ''Yıl sonuna kadar bitecek'' şeklinde yanıtladı.

Bakan Ergün, TÜSİAD YİK'in basına kapalı bölümde yeni anayasa konusunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:

''İçeride Anayasa konusu gündeme gelmedi. Daha çok mikro düzeydeki konular gündeme geldi. Uygulamadaki bazı konular ve ekonomik konular daha çok gündemdeydi. Anayasa konusunda bugün kürsüde konuşulanlardan başka bir konu konuşulmadı. Kürsüde ne söylediysek onun arkasındayız. Yani dışarı çıkınca söylediklerimizden caymadık.'

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...